ŞAMLAR KÖYÜ’NÜN TARİHİ
Beyşehir’e uzaklığı 11 km’dir. 1997 saymında nüfusu 196 çıkmıştır. 2019 sayımında 82’ye düşmüştür. İlköğretim okulunda bu yıllar da 8 öğrenci öğrenim görmekteydi. Köyün kuruluş hikayesi şöyledir. Şamlı Türklerine mensup kalabalık bir kitle, Halep ve Adana arasındaki geniş alanda yaşamışlar. Bunlardan bazıları toroslar ve çevresine gelmişler. Şamlı Türkmenlerinin büyük bir bölümü onbeşinci yüzyıldan sonra güney Azerbaycan ve İran’ın çeşitli bölgelerine göç etmişler. Rivayete göre bu Türkmenlerden bir kısmı ise Eşrefoğlu camiinin yapıldığı dönemde Beyşehir’e gelmiştir. Şamlı Türkmenleri Beyşehir’e onüçüncü yüzyıl sonlarında gelmişlerdir. Eşrefoğlu Süleyman Beyin “benim yaylam var,orada kalabilirsiniz” dediği söylenir. Ne var ki köy çok daha sonra kurulmuştur. O halde bu insanlar kış mevsiminde Beyşehir’de, yazın ise yaylada kalmışlardır. Uzun süre yazlık ve kışlık şeklinde yaşayan bu insanların onaltıncı yüzyıldan sonra köyü şimdiki yerinde kurulduğu tahmin edilir. O dönemde köy yakınlarında Ovacık ve Küre adında iki köy olduğu tespit edilmiştir. 1584 tarihinde Ovacıkta 29 ve Kürede 123 kişi yaşamaktaydı. Zaman içinde her iki köy de kaybolmuştur. Buralarda yaşayan insanların Üzümlü ve Kıbrıs’a gittiği söylenir. Şamlar köyü yakınlarında yukarıda adı geçen köylere ait olduğu sanılan kalıntılar vardır. Bunlara ek olarak antik döneme ve hatta daha öncesine ait başka tarihi eserlerden de söz etmek mümkündür.
BİR DİĞER ANLATIMA GÖRE DE:
1071 yılı Malazgirt Savaşı’ndan sonra Anadolu’nun kapıları Türklere açılmıştır. Büyük Selçuklu İmparatorluğu’na bağlı Türkler Orta Asya`nın kurak ikliminden çıkıp Anadolu gibi yılda dört iklimi birden yaşayan coğrafyaya sürüleri ile birlikte göç etmişlerdir. Bu göç esnasında Horasan’ın Şamlı Budun aşiretinden Şamlı Türklerine mensup 3 ya da 7 Yörük ailesi Anadolu Selçukluları dönemin de (Sultan Sancar) Suriye üzerinden Karaman istikameti ile Konya’nın Beyşehir yöresine yerleşmişlerdir. Bu dönem Eşref Oğlu Süleyman bey dönemine rastlar 1284. Bugün hala kalıntıları bulunan Beyşehir Kalesi’nin surları (1288), ve eşsiz sanat eseri olan Eşref Oğlu Camii’nin yapımında çalışmışlardır (1297). Zamanın Eşref Oğlu beyi Süleyman bey bu aileleri Beyşehir’in Şamlar Sokağı’na yerleştirmiştir. Bu aileler inançları bakımından yerli halkla uyum sağlayamadığından Eşref Oğlu Süleyman bey’e bazı şikayetlerde bulunmuşlar. Süleyman bey de kendi yaylası olan şimdiki köyün bulunduğu yere yerleşmelerini sağlamıştır. Yerli halk bu ailelere bağlı bulunduğu aşiretin adından dolayı Şamlılar demişlerdir. Dile söyleyiş kolaylığı bakımından -lı yapım ekini kaldırarak Şamlar haline dönüşmüştür. Adı 1927’den bugüne kadar hiçbir değişikliğe uğramamış Şamlar olarak kalmıştır. Beyşehir ilçesi Belediyesi’nde bu sokak Şamlar sokağı olarak hala bulunmaktadır.
ŞAMLAR’DA DÜĞÜN
Şamlar köyü sakinleri Türkmen geleneğini yaşayan ve yaşatmaya çalışan insanlardır. Ana hatlarıyla Şamlarda bir düğün şöyle yapılmaktadır;Düğün önceden cumartesi günü erkek evine bayrak asılmasıyla başlardı. Şimdi de Salı günü asılmaktadır. Bayrak düğün bitinceye kadar her sabah sağdıç tarafından dikilir ve akşamında indirilir. Cumartesi günü sağdıç evinde yemek yenir.Pazartesi günü ise çalgıcılar gelir ve eğlenceler başlar.Salı akşamı kız evine şerbet,leblebi götürülür.Dua yapıldıktan sonra da köy halkına dağıtılır.Çarşamba akşamına kına geceleri kutlamaları renk katar.Perşembe günü ise nişan vurma yarışması yapılır. Daha sonrada gelin alma töreni gerçekleştirilir. Gelinin üzerinde al fistan,başında taç olur.Tacın üzerinde kıstıkıstının üzerinde ilmeli boncuk vardır.Erkekler önde ve kadınlar arkada olduğu halde gelin yola çıkar.Damat kendi evinin balkonunda gelin alayını karşılar ve bozuk para atar yatsı namazını müteakip damat gerdeğe girer.
Selman ZEBİL’in Beyşehir ve Tarihi kitabından alıntıdır.